Halk arasında bebeğin eşi olarak bilinen plasenta, gebelik sırasında rahminizde gelişen gebelik dönemine özgü geçici bir organdır.

İnsanlarda, plasenta yaklaşık olarak 22 cm uzunluğunda, 2–2.5 cm kalınlığında ve ortalama 500 gram ağırlığındadır. Koyu kırmızımsı-mavi veya açık kırmızı bir renge sahiptir. Bebeğinize 55–60 cm uzunluğundaki kordon ile bağlıdır. Bu kordonda bebekle anne arasındaki ilişkiyi sağlayan iki umbilikal arter ve bir ven bulunur.

Plasenta, bir akciğer gibi bebeğinize oksijen sağlar, bir kalp gibi bebeğinizin dolaşımını destekler, karaciğer ve mide gibi bebeğinize besin maddelerinin geçişini sağlar, böbrekler ve barsaklar gibi atıkları uzaklaştırır ve iskelet sistemi gibi bebeğinizi dış etkenlerden korur. Kısacası aslında henüz tam gelişmemiş fetal organların görevlerini tek bir organ yapar. Ömrü ise doğumla son bulur..

Plasenta hakkında her geçen gün yeni gizemler aydınlatılsa da hala bilinmeyenler, bilinenlerden daha çok.. Oldukça şaşırtıcı değil mi?

Plasenta yemek yeni trend mi?

Plasenta dünyanın birçok kültürlerinde önemli bir değere sahiptir. Bu nedenle, doğum sonrası aileler plasentaya yükledikleri anlamı farklı ritüellerle ifade ederler. Batı dünyasında sıklıkla plasenta doğum sonrası yakılırken bazı kültürlerde özellikle dini gerekçelerden ötürü gömülür. Plasentanın bebeğin bir akrabası veya kardeşi olduğuna inanan toplumlar plasentanın evin hemen dışına gömülmesi gerektiğine inanır. Son yıllarda plasentanın kozmetik, ilaç ve gıda üretimini içeren alternatif kullanımları da vardır.

Belki size şaşırtıcı gelicek ama bazı toplumlarda plasenta yenir. Bu plasentafaji olarak bilinen bir uygulamadır. Çin gibi bazı doğu kültürlerinde kurutulmuş plasentanın sağlıklı bir onarıcı olduğu düşünülür. Bu gelenek son yıllarda birçok kadın arasında da yaygınlaşmaya başladı. Aslında hayvanlar arasında normal olan bu durum köpeklerde doğum esnasında diğer bebeklerin doğumu beklenirken ağrının azalmasına ve anne-bebek ilişkisinin güçlenmesine katkıda bulunur. Herne kadar plasentayı yemeyi destekleyen kişiler, bunun enerjinizi ve anne sütü miktarınızı artırabileceğini, hormonlarınızı dengeleyebileceğini, doğum sonrası depresyon ve uykusuzluk riskini azaltabileceğini söylüyor olsa da bu iddialar tam olarak araştırılmamıştır. Siz de plasentanızı kurutarak ve hapların içine koyarak kapsül şeklinde hatta doğum odasında çiğ bile yiyebilirsin. Ancak  plasentayı yemenin faydalarına dair hiçbir kanıt olmadığını unutmayın.. Hatta plasental bir enfeksiyon ajanı ile temas ederek kendi ve bebeğinizin sağlığını riske atabilirsiniz.

Eğer emziren bir anne olarak doğum sonrası sağlığınızı geliştirmenin daha iyi yollarını arıyorsanız, kanıtlanmış diğer alternatifler hakkında doktorunuza danışmanız daha mantıklıdır.

Doç. Dr. Beril Gürlek