Çok sık yaşadığımız ama adını koyamadığımız bir sorun; Doğum sonrası depresyon!
Birkaç hafta önce doğum yaptırdığım bir hastamla görüştüm. Doğumdan önce ciddi kaygıları vardı ancak dışardan bakınca kontrolü elinde tutuyormuş gibi hissetmiştim. Oysa bugün sık sık ağlama nöbetleri geçirdiğini ve hayattan zevk almadığını, artık bebeğine bakamayacağını düşündüğünü söyledi. Bu durumun ne olduğunu bir türlü çözemediğini ve kimsenin onu tam olarak anlayamadığını da ekledi..Bu ifadeler bana doğum sonrası sık yaşanan ama bir şekilde farkedilemeyen veya görmezden gelinen bir durumu; doğum sonrası depresyonu hatırlattı.
Doğum sonrası depresyon, genetik ve hormonal faktörlerin etkisi ile doğumdan sonra başlayan bir depresyon türüdür. Şikayetlerin başlaması doğum sonrası ilk aydan 12 aya kadar uzayabilir. Ülkemizde bu konuda ayrıntılı araştırma olmamakla beraber Amerika ve Avrupa’dan bildirilen veriler doğum sonrası 100 kadından 9’unda doğum sonrası depresyon geliştiğini, düşük ve orta gelirli ülkelerde bu oranın daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Depresyon, neredeyse her gün, günün çoğunda üzgün, morali bozuk, umutsuz veya huysuz hissetmemize neden olabilir. Depresyonun diğer bir yaygın belirtisi, eskiden yapmaktan hoşlandığınız şeylerden artık zevk almamak veya onları umursamamaktır.
Bebek sahibi olduktan sonra, birçok insan “doğum sonrası hüznü (postpartum blues)” adı verilen hafif bir doğum sonrası depresyon yaşar. Doğumdan sonraki 2 veya 3 gün içinde huysuz, sinirli veya endişeli hissederler, konsantrasyon veya uyku sorunu yaşayabilirler veya ağlama nöbetleri geçirirler. Bu semptomlar şiddetli değildir ve genellikle 2 hafta içinde geçer. Ancak doğum sonrası depresyonu olan kişilerde semptomlar daha şiddetlidir ve daha uzun sürer.
Daha önce depresyon öyküsü olan kişilerin doğum sonrası depresyon geçirme olasılığı, hiç depresyona girmemiş kişilere göre daha fazladır.
Doğum sonrası depresyonun belirtileri nelerdir?
Bir kişinin doğum sonrası depresyonu olup olmadığını söylemek zor olabilir, çünkü bazı belirtiler yenidoğana bakma stresinden ve yeni hayat tarzından da kaynaklanabilir. Örneğin, yeni bir bebek sahibi olduktan sonra aşağıdakiler normaldir:
- Çok fazla veya çok az uyku
- Yorgun hissetmek veya enerji eksikliği hissetmek
- İştahınızda, kilonuzda veya seks yapma isteğinizde değişiklikler olabilir
Ancak doğum sonrası depresyonu olan bir kişi, bebeği uyurken bile uyuyamayabilir. Ya da saatlerce yataktan kalkamayacak kadar az enerjileri olabilir.
Ayrıca şunları da hissedebilirler:
- Endişeli, sinirli ve kızgın
- Suçlu veya bunalmış
- Bebeğiyle gerektiği kadar ilgilenmediğini düşünmek
- Bir ebeveyn olarak başarısızlık hissi hissetmek
Hatta bazı olgularda duygular çok karmaşıklaşır. Asla yapmayı düşünmeyeceğiniz intihar, kendine zarar verme gibi duygularla baş etmek zorunda kalabilirsiniz.
Eğer kendinizde veya eşinizde doğum sonrası depresyon olabileceğini düşünüyorsanız, hemen yardım almalısınız ya da almasını sağlamalısınız. Kadın doğum uzmanınız veya aile hekiminiz bu konuda yol gösterecek ve hemen bir psikiyatri uzmanı ile görüşmenizi sağlayacaktır.
Doğum sonrası depresyon nasıl tedavi edilir?
Depresyon tedavileri, doğum sonrası depresyonu tedavi etmek için de kullanılabilir. Depresyon için iki ana tedavi şunlardır:
- Depresyonu hafifletmek için ilaç almak
- Bir terapistle konuşmak (psikiyatrist, psikolog, hemşire veya sosyal hizmet uzmanı gibi)
Emziriyorsanız, bazı ilaçlardan kaçınmanız gerekebilir. Çünkü az miktarda ilaç anne sütüne geçebilir. Bazı ilaçlar bebek için sağlıksız olabilir. Ancak depresyonu tedavi etmemek hem sizin hem de bebeğiniz için daha zararlı sonuçlar doğurabilir. Depresyon tedavisinde kullanılan ve bebeğe zarar vermeyen birçok ilaç bulunmaktadır. Doktorunuz bu konuda size yardımcı olacaktır.
Doğum sonrası depresyon önlenebilir mi?
Daha önce doğum sonrası depresyon geçirdiyseniz, tekrar yaşama olasılığınız daha yüksektir. Ayrıca, daha önce gebe kalmamış olsanız bile, geçmişte depresyon geçirdiyseniz daha yüksek risk altındasınız demektir. Bu nedenle henüz bulgular başlamadan doğum sonrası depresyonu önlemeye yardımcı olması için bir terapistle konuşmak en akıllıca olan yoldur.
Doç. Dr. Beril Gürlek
Sorularınız & Yorumlarınız